Adaletin bulunmadığı yerde herkes suçludur. Ülke olarak adaleti nerede arayıp bulacağız kafalar karışık. Adalet sözü ligin 6. haftasından itibaren başta Galatasaray yönetiminin söylemi ile başladı, ligi bitirmeyiz sözü ile devam etti.
Hafta içi ve hafta sonu açıklamalarında Sayın Dursun Özbek, ‘Küçük ayak oyunları içinde kabadayılık numaralarına gelmem. Bugün benim doğum günüm gerekli iklim yaratıldığı zaman onun etrafında birleşebiliyoruz. Dosta düşmana korku veriyoruz’ dedi. Düşman olan burada Fenerbahçe; korku duyan dost kim?
İki büyük takım yaşadığımız felaket olayı sonrası dost olmuşlardı, taraftarı el ele yardım malzemelerini yüklediler. Futbolcular, TV kanallarında, sosyal medyada olsun destek için omuz omuza oldular. Başkanlar, fikir alışverişinde bulundular. Ne oldu da 40 gün geçmeden dostluk yerini düşmanlığa bıraktı? Taraftara şirin gözükmek için mi? Üç puan için mi? Sezon sonu kazanılacak kupa için mi?
Jesus için ülkenin itibarını iki paralık ettiği söylendi. Aynı gün Sofiane Feghouli’ye karşı Galatasaray FIFA’da dava kaybetti. Torreira sezon oynanırken kulübü şikayet etti. Ülkemizin bunlar gibi birçok dosyası sonuç aşamasında… Biz herkes için adalet istiyoruz diyen Galatasaray yönetimi, bu ligi bitirmeyiz sözünden sonra hiç açıklama yapmadı. Sonuç olarak istenilen gerçek adalet Galatasaray şampiyon olur ise mi yerini bulacak? Olamaz ise biz adaleti Dursun Özbek’in dediği gibi adaleti Galatasaray adliyesinde mi arayacağız?